KADES uygulamasından yardım için çağrılan polis, taciz ettiği kadın tarafından vuruldu
Olay, 31 Ocak 2024’te saat 23.00 sıralarında, Uzundere Mahallesi 6002 Sokak TOKİ Konutları’ndaki bir apartmanda meydana geldi. İlk eşinden 4 çocuğu bulunan ve ikinci evliliğinde şiddetli geçimsizlik yaşadığı belirtilen Büşra Karademir, eşi Cenk Karademir’e boşanma davası açtı. 2 Şubat’ta boşanma davası görülecek olan Büşra Karademir, iddiaya göre, eşinin evine gelmesi üzerine ‘KADES‘ uygulamasından yardım istedi. Kısa sürede eve gelen polis ekipleri, Büşra Karademir’i alarak Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü Aile İçi Şiddet Büro Amirliği’ne götürdü.
KARAKOLDA VE EVDE TACİZ İDDİASI
Soruşturma kapsamında Büşra Karademir ifadesinde, yaşananları anlattı. Karademir’in iddiasına göre, emniyette polis memuru Süleyman Ay, ‘Buraya böyle güzel kadınlar gelmiyor’ diyerek şeker verdi, ardından da yanağına dokundu.
İfade işlemi bittikten sonra Karademir ekip otosuna bindi. Karademir, Süleyman Ay ile aracı kullanan diğer polis Ş.M. ile evine götürüldü. Araçtan inen Ay, ‘Kapıyı kontrol edeyim’ diyerek Karademir’in evine girdi. İddiaya göre polis memuru Ay, beylik silahını ve ceketini çıkararak evdeki aynanın önüne bırakıp Karademir’i köşeye sıkıştırdı. Cinsel tacizde bulunduğu Büşra Karademir’e ‘Dudakların çok güzel. Sarıl bana sevgili olalım’ diyen Ay, öpmeye çalıştı. Büşra Karademir, Süleyman Ay’ı engellemeye çalışıp, eline geçirdiği aynanın üzerindeki silahı ateşledi. Polis memuru Ay, karnından yaralandı. Balkona çıkan Karademir ise ‘Polis bana saldırdı. İmdat. Polisi vurdum’ diye bağırarak yardım istedi. Polis memuru Ay, ambulansla Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı, tedavi sonrası taburcu edildi. Olay sonrası Büşra Karademir, sevk edildiği adliyede tutuklandı. Polis memuru Ay, açığa alındı. Büşra Karademir ise daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
“ÖNCEDEN DE BENZER ŞEYLER YAPMIŞTI”
Olayın şahidi diğer polis memuru Ş.M. ise ifadesinde, “Olay günü ekip aracını ben kullanıyordum. Ekip şefim Süleyman Ay, Büşra Karademir’in özel hayatına yönelik sözler söylemeye başladı. Karademir’e, ‘Kaçıncı evliliğin? Başka birini bulursun. Numaramı al ararsın’ gibi cümleler kurdu. Büşra Hanım’ın evine geldiğimizde Süleyman Ay, bana ‘Sen araçta bekle’ dedi. Süleyman Ay’ın bu davranışı beni rahatsız etti. Önceden de benzer şeyler yapmıştı. Karademir’in peşinden gitmesini uygun bulmadım. Sıralı amirime durumu anlatmak için telefonumla binaya girişlerini kaydettim. 7-8 dakika sonra ise Büşra Karademir’in balkonundan bağırdığını duydum. Süleyman Ay tek başına dışarı çıkıp bir sandalyenin üzerine oturdu. Büşra Karademir ise cinsel tacize uğradığını söyledi. Süleyman Ay ise silahını alan Kandemir’in kendini vurduğunu söyledi. Ardından sağlık ekipleri gelip Ay’ı hastaneye kaldırdı” dedi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Süleyman Ay da ifadesinde, “Büşra Karademir evinde zarar olduğunu, bize göstermek istediğini, korktuğunu söyleyip, eşlik edilmesini istedi. Eve girip, ışıkları açtı. Kapının arkadan bombe yaptığını söyledi. Baktım. Dışarı çıkacağım esnada belimde bulunan beylik tabancamın ani bir refleks ile çekildiğini hissettim. Döndüğümde silahı bana doğrultmuş halde gördüm. Bir el tetik düşürdü. Yaralandım. Hızlı bir şekilde doldur-boşalt yaparak tetiğe bastı. Silah tutukluk yaptı. Kesinlikle iddia ettiği gibi kendisine dokunmadım, sarılmadım, herhangi bir temasta bulunmadım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
POLİSE 36,5 YIL HAPSİ İSTEMİ
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanık Süleyman Ay’ın ‘Nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal’ suçundan 1 yıldan 3 yıla, ‘Cebir tehdit hile kullanarak cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan 3 yıldan 10,5 yıla, ‘Nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar, ‘Zincirleme cinsel taciz’ suçundan 6 aydan 3 yıla, ‘Sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı’ suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar olmak üzere 14 yıldan 36,5 yıla kadar hapsi istendi.
“HER ŞEY 1 DAKİKADA OLDU”
Büşra Karademir hakkında ise ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla, ‘Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma’ suçundan 1 yıldan 3 yıla olmaz üzere toplam 10 yıldan 18 yıla kadar hapsi istemiyle dava açıldı.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, tutuksuz müşteki sanıkların bugün yargılanmalarına başlandı. Duruşmaya tutuksuz sanık Karademir, avukatları Ruveyda Şule Ak ve Eriş Önen, diğer müşteki sanık Süleyman Ay, avukatı Emrullah Aksakal ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri katıldı.
Savunmasını yapan Süleyman Ay, soruşturma aşamasındaki ifadesini tekrar edip, olay anını anlattı. Ay, “Sırtım dönüktü. Ateş etti. Şok oldum. Yaralandım. Arkamı döndüğümde profesyonelce doldur-boşalt yaptı. Birkaç kez tetiğe bastı. İkinci merminin sıkıştığını gördüm. Her şey 1 dakikada oldu. Sağ elimle silahı aldım, sol elimle ittim. Sonra binadan çıktım. Bina girişinde sandalyeye oturdum. Ardından hastaneye kaldırıldım” dedi.
Mahkeme başkanının karakolda Karademir’in yanağını elleyip ellemediğini sorması üzerine sanık Ay, bu konudaki suçlamayı kabul etmediğini söyledi. Usule göre, polis memurlarının telefon numarası verip, eve bırakması gibi bir uygulamanın olup olmadığı soruldu. Sanık Ay, müştekiler isterse böyle bir uygulamanın yapıldığını kaydetti. Ay, mahkeme başbakanın ‘Büşra’nın evine neden girdin?’ sorusuna “Kapıda bombe vardı. Tespit için ona bakmaya gittim” dedi.
Avukat Ruveyda Şule Ak ise cep telefonu numarasını polis merkezindeki ifade işlemi sırasında Büşra Karademir’e veren Ay’a, “Büşra zor durumda kaldığına seni mi cep telefonundan aradığında olay yerine daha hızlı ekip gider, yoksa 112’yi mi aradığında mı daha hızlı mı gider?” sorusunu yöneltti. Ay ise soruyu “Bilmiyorum” diye yanıt verdi.
Ay’ın tanık olarak dinlenen meslektaşı Ş.M. ise “Ortada bir şikayet yok. Zapta alınacak bir konu yok. Süleyman’ın yukarı çıkmasını gerektirecek bir durum yok” diyerek meslektaşının yaptığının yanlış olduğunu söyledi. Süleyman Ay’ı yukarı çıkarken kayda alan tanık Ş.M., “Süleyman Bey ile aramızda bir husumet yok. Sadece her çalışanın yaşadığı cinsten anlaşmazlıklarımız olmuştur. Ay, Büşra’nın evinde 8 dakika 45 saniye kaldı. Ben de tek başıma müşteki kadınları evine götürüyorum. Asla apartmandan içeri girmiyorum. Kadın apartmana girdikten sonra adresten ayrılıyorum” diye konuştu.
Savunmasını veren Büşra Karademir ise “Süleyman Ay, beni yanındaki polis memuru ile evime getirdi. Araçtan indim, peşimden geldi. Benimle gelmesinin gereğinin olmadığını söyledim. Dairenin içine girdi. Şok oldum. ‘Yarın çay içmeye geleyim’ dedi. Sehpanın üzerine belinden çıkardığı silahını koydu. Dudağımı ve boynumu öpmeye başladı. Engel olmaya çalıştım, istemediğimi söyledim ve ‘Zina yapmam’ dedim. Sapıkça saldırdı, gözü dönmüştü; üstüme çullandı. Elime silah gelince korkutmak için ateş etmek istedim. Silah ateş alınca elinden kurtulup, başka bir odaya kaçtım. Peşimden koşup silahı elimden aldı. Ben de balkona çıkıp yardım istedim. Tetiğe bir kez bastım” ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanı, tarafların esas hakkındaki savunmaları için davayı erteledi.