Dilek Kaya İmamoğlu’nun fikir öncülüğüyle İBB İstanbul Vakfı çatısı altında hayata geçen ‘Büyüt Hayallerini’ projesi, Cumhuriyet’in 100’üncü yaşını özel bir buluşmayla kutladı.
İlki geçtiğimiz yıl düzenlenen “Büyütülen Hayallerle Cumhuriyet ve Kadın” etkinliğinin ikincisi Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirildi.
Etkinlikte ilk konuşmayı projenin öncüsü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu yaptı. İlk yüzyılda çözülemeyen kadın hakları ve özgürlükler başta olmak üzere pek çok sorunun Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında çözeceklerini belirten Dilek Kaya İmamoğlu, “Kendimizin, annemizin, kız kardeşimizin ve kızlarımızın hakkı için, eşitlik ve adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. 100 yıldır ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diyerek geldik ve haklarımızı kazandık. Bundan sonra da ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diye haykırmaya devam edeceğiz ve haklarımızdan asla geri adım atmayacağız. Daha nice 100 yıllara, bin yıllara” dedi.
“BİR GECE APANSIZ, BİR TORBA KANUNUN İÇİNDE ORTADAN KALDIRILABİLİYOR”
İmamoğlu “Ülkemizde son dönemlerde yaşananlara baktığımızda, bu sürecin zorlu ve çetin olduğunu görüyoruz. Eşitlik, adalet, özgürlük başta olmak üzere, Cumhuriyet ve Demokrasi yoluyla elde etmiş olduğumuz haklarımız yok edilmek isteniyor. Üstelik bunu yapanlar, sanki bizlere daha ileri bir demokrasi sunuyormuş gibi hakikat ötesi algı kampanyaları da yürütüyorlar. Diğer bütün kazanımlarımıza ilişkin her geçen gün artan tehditler bir yana, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bırakın yüz yılı, çok daha gerilere doğru savruluyoruz. Haklarımız kanunlarla hukuki güvence altına alınmış gibi dursa da, son yıllardaki tecrübelerimiz bunun yeterli olmadığını gösteriyor. Zira bir gece apansız, bir torba kanunun içinde ortadan kaldırılabiliyor” diye konuştu.
“MIŞ GİBİ YAPANLARA BU MİLLET CEVABINI VERECEK”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da konuşmasında Diyanet’in hutbesinde Atatürk’ü anmamasına tepki gösterdi. İmamoğlu şunları söyledi:
* “Bugün Cumhuriyet’in ne kadar değerli olduğunu tarifleyen bir hutbe dinledik. İçinde Mustafa Kemal Atatürk’ü anmamak ve cumhuriyetle beraber onu paylaşmamak fikrini ortaya koyan bir aklın, bir zihnin gerçekten bu ülkeye faydası yok. Mış gibi yapılmaz. Cumhuriyetin değerlerini yaşayacaksınız. Onun özgürlüğüyle, onun verdiği eşitlikle hep birlikte var olacağız. Biliniz ki o cumhuriyet, o demokrasi olmasaydı ben de burada sizlere hitap ediyor olamazdım.
* Gönlümüzle bugün belki de burada bu süreci dinleyebilecek, özgürlüğü ve ortamı sağlayamıyor olacaktınız. O bakımdan geliştirelim, konuşalım, tartışalım… O bakımdan biz bu görevleri üstümüze alalım. En iyisiyle, en layıkıyla çağdaş bir düşünceyi, çağdaş bir ortamı ülkemize kazandıralım. Ama geçmişi yok sayarak bu güzel Atatürk’ü, bu güzel cumhuriyeti anlatmayı, sıkıntıyla ifade etme içerisinde olup topluma da şirin gözükmek adına mış gibi yapanların tekrar altını çiziyorum; üzüntüyle ama bir yanıyla da gülerek izliyorum. Bu millet onlara sırası geldiğinde hak ettikleri cevabı demokrasi yoluyla verecek. Bundan adım gibi eminim.”
“BU HAKSIZLIĞIN YAPILMASINA DAYANAMIYORUM”
İmamoğlu “Dün eşimle birlikte Atatürk filmini izledim. Çok duyguluydu. Olağanüstü bir mücadeleyle ailesini, yuvasını, yuva kurmayı, çocuklarının olmasını düşünmeden, hayatını adamış ve sadece benden 5 yaş büyükken, 57 yaşında hayatını kaybetmiş; tüm ömrünü bu insanlara bu millete daha güzel bir geleceğe ulaşması adına adamış; çoluğuna çocuğuna ve geleceğine bir servet değil, milletine bir servet bırakmak için mücadele vermiş insana bu haksızlığın yapılmasını ben dayanamıyorum” dedi.
“O İNSANA MİNNET DUYMAK BORCUMUZ”
“Varlığımızı sürdürüyorsak bunu Cumhuriyetin attığı sağlam temele borçluyuz” ifadesini kullanan İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:
* “O yokluk döneminde bize dünyada cumhuriyeti ve demokrasiyi daha henüz eline, diline, önüne, bir kağıda, bir deftere yazmamış olan bir dünya var iken; cesur bir kararla devrimci bir ruhla bize bunu emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’e o kararlılığı gösteren o insana minnet duymak gerçekten borcumuz. O gün kuruluşu anında eksikleri olabilir, bazı hususlar ihmal edilmiş olabilir bunu tamamlamak hepimizin boynunun borcu.
* Ama bir gerçeği bir asaleti, bir kararlılığı, hakkını o insana teslim etmek de o günden bugüne büyüyen 86 milyon insanı yani Türkiye Cumhuriyeti evlatlarının boynunun borcudur diye düşünüyorum. Geçmişi yok sayan Mustafa Kemal Atatürk’ü anmaktan imtina eden kim var ise onları üzülerek izliyorum. Üzülerek takip ediyorum.”